Herkeste derin bir ümitsizlik görüyorum…
- Semanur Sancar
.JPG/v1/fill/w_320,h_320/file.jpg)
- 3 May 2022
- 2 dakikada okunur
Bayram vesilesiyle daha fazla insan görünce bir şey fark ettim. Bahsettiğim şey twitter’da gençlerin oluşturduğu gündemden farklı bir şey. Sanırım artık büyüklü küçüklü birçok insan ülkenin geleceğine umutsuz gözlerle bakıyor. Bense eskiye oranla çok daha ümitliyim. Bunun sebeplerini anlatmaya çalışacağım.

Nasıl ki fizik ile uğraşırken fizik kurallarını kabul etmemiz gerekiyorsa, sosyoloji ile uğraşırken de sosyoloji ile ilgili kanunları keşfedip o kanunları kabul etmemiz gerekiyor. Ekonomik seviyesi, eğitim seviyesi veya demokrasi seviyesi hangi ülkeyi örnek vereceksek verelim önemli bir süreç dikkatimizi çekecektir. Bu süreç, “bedel ödeme” sürecidir… Buradan hareketle, şimdiye kadar ülkemizde verilen kurtuluş savaşı mücadelesi dışında demokrasi veya eğitim için verilen herhangi bir mücadele var mı? Bu sorunun cevabını kendi bilgi ve görüşlerinize bırakıyorum…
Ekonomik seviyesi, eğitim seviyesi veya demokrasi seviyesi hangi ülkeyi örnek vereceksek verelim önemli bir süreç dikkatimizi çekecektir. Bu süreç, “bedel ödeme” sürecidir…
Peki refahın ve gençlerin ekonomi vb dertleri düşünmeden büyüyüp gelişmesinin bedeli nedir? Avrupa’da veya ABD’de yapılan sokak röportajlarını takip ederseniz yanıtı alabilirsiniz :) Bizim gençlerimizin bilinç düzeyi ile onların gençlerinin bilgi ve mantık seviyeleri aynı düzeyde değil. Üzgünüm ama bazı klişelere bu noktada girmek zorundayım. Elmasların çok yüksek basınçlarla kömür ile aynı karbondan meydana gelebildiğini kabul etmek zorundayız? Peki bunca psikolojik (vb) baskı sonucunda gençlerimizin elmasa dönüşeceği ihtimalini neden yoksayıyoruz? Şimdi bu cümleleri gençler de büyük bir isyanla okuyabilir, toplumların tarihlerine yönelik kaynakları okumalarını tavsiye ederim. Eğitim sistemindeki bunca garipliğe rağmen bence bizim gençlerimiz, interneti de çok iyi kullanarak kendilerini yetiştirmenin bir yolunu buldular. Her şeye rağmen… Baykar veya TOGG gibi çok övülen ve övünülen şirketlerin yönetim kadrosundan stajyerine kadar yaş aralığı incelendiğinde nasıl bir mühendislik potansiyeline sahip olduğumuz görülecektir.
Elmasların çok yüksek basınçlarla kömür ile aynı karbondan meydana gelebildiğini kabul etmek zorundayız? Peki bunca psikolojik (vb) baskı sonucunda gençlerimizin elmasa dönüşeceği ihtimalini neden yoksayıyoruz?
Bence, bu süreçte en büyük olmazsa olmaz lise öncesinden itibaren öğrencileri yeteneklerine göre yönlendirme işleminin geliştirilmesi. Meslek lisesi ve meslek yüksek okullarının hak ettiği önemi kazanması ve ara elemanların mutlaka sektöre kazandırılması. Ve demircilik, fayans ustalığı veya ahşap işi gibi sanatla zanaat arasındaki meslek gruplarının ölmesine müsaade etmeden usta çırak ilişkisi ile sürdürülmesini sağlamak. Bu konuları özellikle söylememin sebebini, ABD ve Avrupa’da bu tarz özel ustalık işlerini yapabilecek olan kişi bulmanın zorluğunu ve bu ustaların çalışma fiyatlarını bilen kişiler anlayacaktır. Yüksek bir nüfus potansiyelimiz var. Ama genç nüfusa, bundan en az 200 yıl önceki kafa yapısı ile savaşlarda çarpışacak er gözüyle bakamayız. Genç nüfusu hayatın her alanı için değer üretebilecek seviyede eğitmeliyiz. Yoksa çokluğun getireceği şey, atasözlerimizde bile bellidir…
Sıradaki yazımın “Nasıl Makine Öğrenmesi Mühendisi oldum?” olmasını bekliyordum. Ancak gözlemlerim neticesinde bu konuyu yazmış bulundum. Bir dahaki yazıda makina öğrenmesi serüvenimi paylaşmak üzere, iyi bayramlar 🥳










Fakat gözden kaçırdığınız bir şey var. Bedel ödeme süreci her zaman çok kanlı ve zor olmuştur. Ve bu süreçten sonra illa da her şey düzelecek diye bir şey de olmamıştır. Örneğin, Osmanlıda 16. yüzyılda başlayan celali isyanları temelinde devlet yönetimindeki liyakatizlik, yolsuzluk ve ekonomik problemlerden ötürü çıktı. Ne kadar şi-sünni çatışması gibi gösterilmeye çalışılsa da isyanların temel sebebi, aslında bu günkü problemlerdi. Devlet yönetimindeki liyakatsizlik, yolsuzluğun fazla olması, ekonomik problemler, toplumdaki ayrışma. 100 yıl devam etti. Çok kanlı olmasına karşın hiç bir şey düzelmedi.